Turkish sentences from Tatoeba 19

5  1    1 000 fiche    aleksandra.eska
Télécharger mP3 Imprimer jouer consultez
 
question réponse
She is an outstanding poet.
commencer à apprendre
O seçkin bir şairdir.
She is anxious to meet you.
commencer à apprendre
O, seninle tanışmak için istekli.
She is ashamed to speak up.
commencer à apprendre
O yüksek sesle konuştuğu için mahçup oldu.
She is busy cooking dinner.
commencer à apprendre
O, akşam yemeği pişirmekle meşgul.
She is forbidden to go out.
commencer à apprendre
Onun dışarı çıkması yasaklandı.
She is going to Mount Tate.
commencer à apprendre
O Tate Dağına gidiyor.
She is her own worst enemy.
commencer à apprendre
O kendisinin en kötü düşmanıdır.
She is in bed with a fever.
commencer à apprendre
O, ateşten dolayı yatakta.
She is interested in music.
commencer à apprendre
O, müzikle ilgileniyor.
She is just going shopping.
commencer à apprendre
O sadece alışverişe gidiyor.
She is like a mother to me.
commencer à apprendre
O benim için bir anne gibidir.
She is lying about her age.
commencer à apprendre
O, yaşı hakkında yalan söylüyor.
She is Mr. Uda's secretary.
commencer à apprendre
O, Bay Uda'nın sekreteridir.
She is no ordinary student.
commencer à apprendre
O sıradan bir öğrenci değil.
She is nothing but a child.
commencer à apprendre
O, bir çocuktan başka bir şey değildir.
She is older and wiser now.
commencer à apprendre
O,şimdi daha yaşlı ve daha akıllıdır.
She is playing with a doll.
commencer à apprendre
O, bir oyuncak bebekle oynuyor.
She is quick at everything.
commencer à apprendre
O her şeyde hızlıdır.
She is very fond of gossip.
commencer à apprendre
Dedikoduya çok düşkündür.
She isn't afraid of snakes.
commencer à apprendre
O, yılanlardan korkmuyor.
She knew the story already.
commencer à apprendre
O, zaten hikayeyi biliyordu.
She laid the table for six.
commencer à apprendre
O altı kişilik masa hazırladı.
She likes to be on her own.
commencer à apprendre
O, kendi başına olmayı sever.
She lives next door to him.
commencer à apprendre
O, onun bitişiğinde yaşıyor.
She looked after the child.
commencer à apprendre
O, çocukla ilgilendi.
She looked around the room.
commencer à apprendre
O odada etrafına bakındı.
She looked him in the face.
commencer à apprendre
O, onun yüzüne baktı.
She looks as young as ever.
commencer à apprendre
O, her zamanki gibi genç görünüyor.
She looks nice and healthy.
commencer à apprendre
O, güzel ve sağlıklı görünüyor.
She looks very happy today.
commencer à apprendre
Bugün çok mutlu görünüyor.
She looks very much afraid.
commencer à apprendre
O, çok korkmuş görünüyor.
She made a serious mistake.
commencer à apprendre
O, ciddi bir hata yaptı.
She managed to drive a car.
commencer à apprendre
O bir araba sürebildi.
She married a rich old man.
commencer à apprendre
O, zengin yaşlı bir adamla evlendi.
She married Tom last month.
commencer à apprendre
O, geçen ay Tom'la evlendi.
She may have told me a lie.
commencer à apprendre
O bana yalan söylemiş olabilir.
She may not be at home now.
commencer à apprendre
O, şimdi evde olmayabilir.
She must be from the South.
commencer à apprendre
O, güneyli olmalı.
She never thinks about him.
commencer à apprendre
O, asla onun hakkında düşünmez.
She passed the examination.
commencer à apprendre
O, sınavı geçti.
She persuaded him to do it.
commencer à apprendre
Onu onu yapması için ikna etti.
She plays tennis very well.
commencer à apprendre
O çok iyi tenis oynar.
She plays the piano by ear.
commencer à apprendre
O notasız piyano çalar.
She pointed out my mistake.
commencer à apprendre
O benim hatama dikkat çekti.
She put the key in her bag.
commencer à apprendre
Anahtarı çantasına koydu.
She put the lid on the box.
commencer à apprendre
O, kutunun kapağını kapattı.
She ran away with the eggs.
commencer à apprendre
O, yumurtalarla birlikte kaçtı.
She resembles that actress.
commencer à apprendre
O, şu aktrise benziyor.
She sang better than usual.
commencer à apprendre
O her zamankinden daha iyi söyledi.
She saw him at the station.
commencer à apprendre
O, istasyonda onu gördü.
She saw me enter the store.
commencer à apprendre
O beni mağazaya girerken gördü.
She says that she is happy.
commencer à apprendre
O mutlu olduğunu söylüyor.
She seems happy to be here.
commencer à apprendre
O burada olmaktan mutlu görünüyor.
She seems to have been ill.
commencer à apprendre
O, hasta gibi görünüyor.
She sent him a long letter.
commencer à apprendre
O, ona uzun bir mektup gönderdi.
She set a new world record.
commencer à apprendre
O, yeni bir dünya rekoru kırdı.
She shot him with a pistol.
commencer à apprendre
O, onu bir tabanca ile vurdu.
She should help her mother.
commencer à apprendre
O, annesine yardım etmeli.
She showed her album to me.
commencer à apprendre
O, albümünü bana gösterdi.
She showed him to his seat.
commencer à apprendre
O, ona koltuğunu gösterdi.
She slowly closed her eyes.
commencer à apprendre
Yavaşça gözlerini kapadı.
She smiled at him uneasily.
commencer à apprendre
O, huzursuzca ona gülümsedi.
She speaks relatively fast.
commencer à apprendre
O nispeten hızlı konuşur.
She spoke for the homeless.
commencer à apprendre
O evsizler adına konuştu.
She stayed here by herself.
commencer à apprendre
O, burada tek başına kaldı.
She suddenly became famous.
commencer à apprendre
O birden ünlü oldu.
She takes after her father.
commencer à apprendre
O, babasına benziyor.
She talked to the chairperson.
commencer à apprendre
O, başkanla konuştu.
She tends to speak rapidly.
commencer à apprendre
O, hızlı konuşmaya eğilimlidir.
She tends to talk too much.
commencer à apprendre
Çok konuşmaya eğilimlidir.
She thought of a good plan.
commencer à apprendre
O iyi bir plan düşündü.
She told him to try harder.
commencer à apprendre
O, ona daha çok çalışmasını söyledi.
She took care of his wound.
commencer à apprendre
O yarasına baktı.
She took care of the child.
commencer à apprendre
Çocuğa o baktı.
She took my joke seriously.
commencer à apprendre
O benim espriyi ciddiye aldı.
She turned around suddenly.
commencer à apprendre
O birden döndü.
She turned down my request.
commencer à apprendre
O benim ricamı geri çevirdi.
She used to live in luxury.
commencer à apprendre
O lüks içinde yaşardı.
She waited for him to call.
commencer à apprendre
O, onun aramasını bekledi.
She wanted to be a teacher.
commencer à apprendre
O bir öğretmen olmak istedi.
She wants to be a designer.
commencer à apprendre
O bir tasarımcı olmak istiyor.
She was a great help to me.
commencer à apprendre
O bana muhteşem bir yardım oldu.
She was asked to the party.
commencer à apprendre
O partiye istenildi.
She was blackmailed by him.
commencer à apprendre
Onun tarafından ona şantaj yapıldı.
She was burning with anger.
commencer à apprendre
O, öfkeden yanıyordu.
She was coming down stairs.
commencer à apprendre
O merdivenlerden iniyordu.
She was crying in her room.
commencer à apprendre
O, odasında ağlıyordu.
She was listening to music.
commencer à apprendre
O, müzik dinliyordu.
She was washing the dishes.
commencer à apprendre
O, bulaşıkları yıkıyordu.
She was working last night.
commencer à apprendre
O, dün gece çalışıyordu.
She wasn't a bit impatient.
commencer à apprendre
O, biraz sabırsız değildi.
She went there last summer.
commencer à apprendre
O, geçen yaz oraya gitti.
She went to Chicago by bus.
commencer à apprendre
O, Şikago'ya otobüsle gitti.
She whispered it in my ear.
commencer à apprendre
O onu kulağıma fısıldadı.
She wore a beautiful dress.
commencer à apprendre
O, güzel bir elbise giymişti.
She wore a dark blue scarf.
commencer à apprendre
O koyu mavi bir eşarp taktı.
She wrote me a long letter.
commencer à apprendre
O, bana uzun bir mektup yazdı.
She's at most 20 years old.
commencer à apprendre
O, en fazla yirmi yaşındadır.
She's loved by her friends.
commencer à apprendre
O, arkadaşları tarafından sevilir.
She's never fallen in love.
commencer à apprendre
O hiçbir zaman aşık olmadı.
She's wearing a loose coat.
commencer à apprendre
O gevşek bir ceket giyiyor.
Sheep provide us with wool.
commencer à apprendre
Koyun bize yün verir.
Sheep provide us with wool.
commencer à apprendre
Koyun bize sürü verir.
Should I wait for you here?
commencer à apprendre
Seni burada beklemem gerekiyor mu?
Show me the photos, please.
commencer à apprendre
Bana fotoğrafları göster lütfen.
Silk feels soft and smooth.
commencer à apprendre
İpek yumuşak ve pürüzsüzdür.
Soccer is an exciting game.
commencer à apprendre
Futbol heyecan verici bir oyundur.
Some boats are on the lake.
commencer à apprendre
Bazı kayıklar gölün üstündedir.
Some civilians were killed.
commencer à apprendre
Bazı siviller öldürüldü.
Some medicine does us harm.
commencer à apprendre
Bazı ilaçlar bize zarar verir.
Some object to his opinion.
commencer à apprendre
Bazıları onun fikrine itiraz ediyor.
Some of the dogs are alive.
commencer à apprendre
Köpeklerden bazıları yaşıyor.
Someone hit me on the back.
commencer à apprendre
Birisi sırtıma vurdu.
Sorry, I'm a stranger here.
commencer à apprendre
Üzgünüm, burada bir yabancıyım.
Speaking English is useful.
commencer à apprendre
İngilizce konuşmak faydalılar.
Speaking English is useful.
commencer à apprendre
İngilizce konuşmak faydalıdır.
Speaking in English is fun.
commencer à apprendre
İngilizce konuşmak eğlencelidir.
Start a new paragraph here.
commencer à apprendre
Burada yeni bir parağrafa başla.
Stay calm and do your best.
commencer à apprendre
Sakin ol ve elinden geleni yap.
Stay here and wait for him.
commencer à apprendre
Burada kal ve onu bekle.
Stop bothering your father.
commencer à apprendre
Babanı rahatsız etmeyi kes.
Suddenly her face was pale.
commencer à apprendre
Birdenbire onun yüzü soldu.
Sue is an American student.
commencer à apprendre
Sue Amerikalı bir öğrenci.
Suicide is a desperate act.
commencer à apprendre
İntihar umutsuz bir eylemdir.
Summer has arrived at last.
commencer à apprendre
Sonunda yaz geldi.
Susie loves Japanese music.
commencer à apprendre
Susie Japon müziğini seviyor.
Take a deep breath, please.
commencer à apprendre
Derin bir nefes alın lütfen.
Take good care of yourself.
commencer à apprendre
Kendinize iyi bakın.
Take the road on the right.
commencer à apprendre
Sağa dön.
Take this book back to him.
commencer à apprendre
Bu kitabı ona geri götür.
Taylor tried to be neutral.
commencer à apprendre
Taylor tarafsız olmaya çalıştı.
Tears are a child's weapon.
commencer à apprendre
Göz yaşları bir çocuğun silahıdır.
Tell me what to do with it.
commencer à apprendre
Onunla ne yapacağımı söyle.
Tell me what your hobby is.
commencer à apprendre
Bana hobinin ne olduğunu söyle.
Tell the teacher your name.
commencer à apprendre
Öğretmene adını söyle.
Thank you for your concern.
commencer à apprendre
İlgin için teşekkür ederim.
Thank you for your present.
commencer à apprendre
Hediyen için teşekkür ederim.
Thank you for your trouble.
commencer à apprendre
Zahmetin için teşekkür ederim.
Thank you for your warning.
commencer à apprendre
Uyarın için teşekkür ederim.
Thank you, I've had enough.
commencer à apprendre
Teşekkür ederim, yeterince yedim.
Thanks for sticking around.
commencer à apprendre
Civarda dolaştığın için teşekkürler.
That blue one is also mine.
commencer à apprendre
O mavi olanda benimdir.
That book is worth reading.
commencer à apprendre
O kitap okumaya değer.
That boy is Tony, isn't he?
commencer à apprendre
Şu çocuk Tony, değil mi?
That brown one is mine too.
commencer à apprendre
O kahverengi olan da benimki.
That cat has beautiful fur.
commencer à apprendre
O kedinin güzel bir kürkü var.
That child has few friends.
commencer à apprendre
O çocuğun birkaç arkadaşı var.
That company went bankrupt.
commencer à apprendre
O şirket iflas etti.
That is my sister's camera.
commencer à apprendre
O benim kız kardeşimin kamerası.
That is no business of his.
commencer à apprendre
O onun işi değil.
That is our baseball field.
commencer à apprendre
Şurası bizim beyzbol sahamızdır.
That is your major problem.
commencer à apprendre
O, senin önemli sorunundur.
That makes no sense at all.
commencer à apprendre
O mantıklı değil.
That movie is worth seeing.
commencer à apprendre
O film izlemeye değer.
That poor lady is disabled.
commencer à apprendre
Şu zavallı kadın engelli.
That was an excellent putt.
commencer à apprendre
O mükemmel bir vuruştu.
That was no ordinary storm.
commencer à apprendre
O, sıradan bir fırtına değildi.
That won't change anything.
commencer à apprendre
O birşey değiştirmeyecek.
That's a really great idea.
commencer à apprendre
O, gerçekten harika bir fikir.
That's an incredible story.
commencer à apprendre
O, inanılmaz bir hikaye.
That's easy for you to say.
commencer à apprendre
Senin söylemen kolay.
That's exactly what I want.
commencer à apprendre
Tam olarak istediğim odur.
That's just the way Tom is.
commencer à apprendre
Bu sadece Tom'un tarzı.
That's right. He's Anthony.
commencer à apprendre
Doğru. O Anthony.
That's too good to be true.
commencer à apprendre
O, gerçek olamayacak kadar çok iyi.
That's very naughty of you.
commencer à apprendre
Sen çok yaramazsın.
That's your responsibility.
commencer à apprendre
O sizin sorumluluğunuzdadır.
The airplane flew very low.
commencer à apprendre
Uçak çok alçaktan uçuyordu.
The archer killed the deer.
commencer à apprendre
Okçu geyiği öldürdü.
The baby has fallen asleep.
commencer à apprendre
Bebek uyuyor.
The baby is still sleeping.
commencer à apprendre
Bebek hala uyuyor.
The baby was crying in bed.
commencer à apprendre
Bebek yatakta ağlıyordu.
The bad smell disgusted us.
commencer à apprendre
Kötü koku bizi tiskindirdi.
The bird flapped its wings.
commencer à apprendre
Kuş kanatlarını çırptı.
The bird's wing was broken.
commencer à apprendre
Kuşun kanadı kırıldı.
The bomb missed its target.
commencer à apprendre
Bomba hedefi ıskaladı.
The boss is an open person.
commencer à apprendre
Patron açık bir kişidir.
The box he found was empty.
commencer à apprendre
Onun bulduğu kutu boştu.
The boy is full of promise.
commencer à apprendre
Çocuk söz dolu.
The boy is wearing glasses.
commencer à apprendre
Çocuk gözlük takıyordu.
The boy often runs errands.
commencer à apprendre
Çocuk sık sık getir götür işleri yapar.
The boy soon went to sleep.
commencer à apprendre
Çocuk kısa sürede yatmaya gitti.
The child was almost drowned.
commencer à apprendre
Çocuk neredeyse boğuluyordu.
The British acted too late.
commencer à apprendre
İngilizler çok geç davrandı.
The car is acting up again.
commencer à apprendre
Araba yine tekliyor.
The castle is now in ruins.
commencer à apprendre
Kale şimdi harabe halinde.
The cat jumped in surprise.
commencer à apprendre
Kedi şaşırarak atladı.
The cat slept on the table.
commencer à apprendre
Kedi masanın üstünde uyudu.
The city fell to the enemy.
commencer à apprendre
Şehir düşmanın eline geçti.
The coat is lined with fur.
commencer à apprendre
Bu ceket kürkle astarlanmıştır.
The convention voted again.
commencer à apprendre
Kurultay tekrar oylama yaptı.
The cost in lives was huge.
commencer à apprendre
Yaşamlarda maliyet büyüktü.
The court found him guilty.
commencer à apprendre
Mahkeme onu suçlu buldu.
The curtains were all open.
commencer à apprendre
Perdelerin hepsi açıktı.
The desk has three drawers.
commencer à apprendre
Masanın üç çekmecesi var.
The Diet is now in session.
commencer à apprendre
Meclis şimdi oturumda.
The dinner is almost ready.
commencer à apprendre
Akşam yemeği hazır olmak üzeredir.
The dog always barks at me.
commencer à apprendre
Köpek her zaman bana havlar.
The dog came running to me.
commencer à apprendre
Köpek koşarak bana doğru geldi.
The dog came running to us.
commencer à apprendre
Köpek koşarak bize doğru geldi.
The dog is as good as dead.
commencer à apprendre
Bu köpek ölü kadar iyi.
The dog ran after the ball.
commencer à apprendre
Köpek topu kovaladı.
The dog sniffed the ground.
commencer à apprendre
Köpek yeri kokladı.
The dog was digging a hole.
commencer à apprendre
Köpek bir çukur kazıyordu.
The dog was hit by a truck.
commencer à apprendre
Köpek bir kamyon tarafından çarpıldı.
The door is sometimes open.
commencer à apprendre
Kapı bazen açıktır.
The eagle is about to land.
commencer à apprendre
Kartal yere inmek üzere.
The eagle is king of birds.
commencer à apprendre
Kartal kuşların kralıdır.
The engine would not start.
commencer à apprendre
Motor çalışmadı.
The exercises did her good.
commencer à apprendre
Egzersizler onu iyileştirdi.
The exhibition is now open.
commencer à apprendre
Sergi şimdi açık.
The fence is painted green.
commencer à apprendre
Çit yeşil boyalıdır.
The fighting grew bloodier.
commencer à apprendre
Döğüş daha kanlı oldu.
The fish is in clear water.
commencer à apprendre
Balık temiz sudadır.
The flights were cancelled.
commencer à apprendre
Uçuşlar iptal edildi.
The flood began to subside.
commencer à apprendre
Sel alçalmaya başladı.
The floor had a good shine.
commencer à apprendre
Zeminin iyi bir parlaklığı vardı.
The fog is getting thicker.
commencer à apprendre
Sis yoğunlaşıyor.
The fruit smells delicious.
commencer à apprendre
Meyve lezzetli kokuyor.
The game drew a good crowd.
commencer à apprendre
Oyun iyi bir topluluk çekti.
The game was very exciting.
commencer à apprendre
Oyun çok heyecan vericiydi.
The girl is friendly to me.
commencer à apprendre
Kız bana karşı cana yakın.
The glass is full of water.
commencer à apprendre
Bardak su doludur.
The hat fits her perfectly.
commencer à apprendre
Şapka ona mükemmel bir şekilde uyuyor.
The heat is terrible today.
commencer à apprendre
Isı bugün korkunç.
The hotel stands on a hill.
commencer à apprendre
Otel bir tepe üzerinde duruyor.
The house is made of stone.
commencer à apprendre
Ev taştan yapılmıştır.
The house is painted white.
commencer à apprendre
Ev beyaz boyalıdır.
The house is two miles off.
commencer à apprendre
Ev iki mil uzakta.
The house is under repairs.
commencer à apprendre
Ev tamir ediliyor.
The idea is typical of him.
commencer à apprendre
Fikir ona özgüdür.
The Iraqis were surrounded.
commencer à apprendre
Iraklılar çember içine alınmışlardı.
The job offer still stands.
commencer à apprendre
İş teklifi hala duruyor.
The job would be difficult.
commencer à apprendre
İş zor olacaktı.
The land did not cost much.
commencer à apprendre
Arazi çok fazlaya mal olmadı.
The law is not always fair.
commencer à apprendre
Yasa her zaman adil değildir.
The law is still in effect.
commencer à apprendre
Bu yasa hala yürürlüktedir.
The lawyer drew up my will.
commencer à apprendre
Avukat benim vasiyetimi düzenledi.
The leaves are turning red.
commencer à apprendre
Yapraklar kızarıyor.
The leaves have all fallen.
commencer à apprendre
Yaprakların hepsi döküldü.
The library has many books.
commencer à apprendre
Kütüphanenin birçok kitabı var.
The light came on suddenly.
commencer à apprendre
Aniden ışık geldi.
The lion is the king of beasts.
commencer à apprendre
Aslan hayvanların kralıdır.
The little boy has a dream.
commencer à apprendre
Küçük çocuğun bir hayali var.
The main tap is turned off.
commencer à apprendre
Ana vana kapatılır.
The man blushed like a boy.
commencer à apprendre
Adam bir çocuk gibi utandı.
The man hit me on the head.
commencer à apprendre
Adam benim kafama vurdu.
The medicine had no effect.
commencer à apprendre
İlacın hiç bir etkisi yoktu.
The meeting lasted until 5.
commencer à apprendre
Toplantı beşe kadar sürdü.
The meeting started at ten.
commencer à apprendre
Toplantı saat onda başladı.
The meeting was called off.
commencer à apprendre
Toplantı iptal edildi.
The meeting was last month.
commencer à apprendre
Toplantı geçen aydı.
The men are smiling on cue.
commencer à apprendre
Erkekler tamda laflarının üstüne gülüyorlar.
The mother kissed her baby.
commencer à apprendre
Anne bebeğini öptü.
The mud clung to his shoes.
commencer à apprendre
Çamur onun ayakkabılarına yapıştı.
The news made her very sad.
commencer à apprendre
Haber onu çok üzdü.
The novel is very exciting.
commencer à apprendre
Roman çok heyecan verici.
The old man died last week.
commencer à apprendre
Yaşlı adam geçen hafta öldü.
The old man died of cancer.
commencer à apprendre
Yaşlı adam kanserden öldü.
The old man got in her way.
commencer à apprendre
Yaşlı adam onun yoluna girdi.
The old man said something.
commencer à apprendre
Yaşlı adam birşey söyledi.
The opposition was divided.
commencer à apprendre
Muhalefet bölündü.
The other children laughed.
commencer à apprendre
Diğer çocuklar güldü.
The paint hasn't dried yet.
commencer à apprendre
Boya henüz kurumadı.
The paper wasn't important.
commencer à apprendre
Belge önemli değildi.
The party finished at nine.
commencer à apprendre
Parti dokuzda bitti.
The place was almost empty.
commencer à apprendre
Yer hemen hemen boştu.
The police have caught him.
commencer à apprendre
Polisler onu yakaladı.
The policeman followed him.
commencer à apprendre
Polis onu izledi.
The rain changed into snow.
commencer à apprendre
Yağmur kara dönüştü.
The rain continued all day.
commencer à apprendre
Yağmur bütün gün devam etti.
The rain lasted three days.
commencer à apprendre
Yağmur üç gün sürdü.
The responsibility is mine.
commencer à apprendre
Sorumluluk benimdir.
The rioters beat him badly.
commencer à apprendre
İsyancılar onu kötü yendi.
The room is full of people.
commencer à apprendre
Oda insanlarla dolu.
The rule should be revised.
commencer à apprendre
Kural yeniden gözden geçirilmelidir.
The scissors are not sharp.
commencer à apprendre
Makas keskin değil.
The seats are all sold out.
commencer à apprendre
Koltukların hepsi satıldı.
The situation was hopeless.
commencer à apprendre
Durum ümitsizdi.
The sky is becoming cloudy.
commencer à apprendre
Gökyüzü bulutlanıyor.
The snake swallowed a frog.
commencer à apprendre
Yılan bir kurbağayı yuttu.
The soldiers had artillery.
commencer à apprendre
Askerlerin ağır silahları vardı.
The store closes at eleven.
commencer à apprendre
Mağaza onbirde kapanır.
The storm blew down a tree.
commencer à apprendre
Fırtına bir ağacı devirdi.
The story is based on fact.
commencer à apprendre
Hikaye gerçeğe dayalıdır.
The street is full of cars.
commencer à apprendre
Cadde arabalarla dolu.
The teacher got well again.
commencer à apprendre
Öğretmen tekrar iyileşti.
The telephone doesn't work.
commencer à apprendre
Telefon çalışmıyor.
The train has already left.
commencer à apprendre
Tren zaten yola çıktı.
The train will depart soon.
commencer à apprendre
Tren yakında kalkacak.
The trial lasted five days.
commencer à apprendre
Deneme beş gün sürdü.
The trial was all but done.
commencer à apprendre
Deneme neredeyse yapılmıştı.
The water has been cut off.
commencer à apprendre
Su kesildi.
The water is nice and cool.
commencer à apprendre
Su güzel ve soğuk.
The wind feels great today.
commencer à apprendre
Rüzgar bugün harika hissettiriyor.
The worst is still to come.
commencer à apprendre
Yinede en kötüsü gelecek.
Their boy was named Edward.
commencer à apprendre
Onların çocuklarına Edward adı verildi.
There is a bag on the desk.
commencer à apprendre
Masanın üzerinde bir çanta vardır.
There is a doll in the box.
commencer à apprendre
Kutuda oyuncak bir bebek var.
There is a fan on the desk.
commencer à apprendre
Masanın üzerinde bir fan vardır.
There is a key on the desk.
commencer à apprendre
Masanın üzerinde bir anahtar vardır.
There is a man at the door.
commencer à apprendre
Kapıda bir adam var.
There is a map on the wall.
commencer à apprendre
Duvarda bir harita var.
There is a small pond here.
commencer à apprendre
Burada küçük bir gölet vardır.
There is a little water left.
commencer à apprendre
Biraz su kaldı.
There is no room for doubt.
commencer à apprendre
Şüpheye yer yok.
There were no clouds today.
commencer à apprendre
Bugün bulutlar yoktu.
There were no resignations.
commencer à apprendre
İstifalar yoktu.
There were ten eggs in all.
commencer à apprendre
Hepsi on yumurta vardı.
There's a nice breeze here.
commencer à apprendre
Burada güzel bir esinti var.
There's a party after work.
commencer à apprendre
İşten sonra bir parti var.
There isn't anyone in the room.
commencer à apprendre
Odada kimse yok.
These earphones don't work.
commencer à apprendre
Bu kulaklıklar çalışmıyor.
These gloves belong to Tom.
commencer à apprendre
Bu eldivenler Tom'a aittir.
These shoes need polishing.
commencer à apprendre
Bu ayakkabı parlatılmalı.
They advanced to the river.
commencer à apprendre
Nehire doğru ilerlediler.
They agreed to start early.
commencer à apprendre
Onlar erken başlamak için aynı fikirdeler.
They all envied my new car.
commencer à apprendre
Onların hepsi yeni arabamı kıskandı.
They are always quarreling.
commencer à apprendre
Onlar her zaman tartışıyorlar.
They are both very excited.
commencer à apprendre
Onların her ikisi de çok heyecanlı.
They are in the same class.
commencer à apprendre
Onlar aynı sınıftalar.
They are living on charity.
commencer à apprendre
Onlar sadaka ile yaşıyorlar.
They are of average height.
commencer à apprendre
Onlar ortalama boydalar.
They are on their way home.
commencer à apprendre
Onlar eve gidiyorlar.
They are out in the garden.
commencer à apprendre
Onlar dışarıda bahçedeler.
They are well looked after.
commencer à apprendre
Onlara iyi bakılıyor.
They climbed down the tree.
commencer à apprendre
Onlar ağaçtan indiler.
They discussed the problem.
commencer à apprendre
Onlar sorunu tartıştılar.
They dropped out of school.
commencer à apprendre
Onlar okuldan ayrıldılar.
They enjoyed singing songs.
commencer à apprendre
Onlar şarkı söylemekten keyf aldı.
They got married last fall.
commencer à apprendre
Onlar geçen sonbaharda evlendiler.
They heard it on the radio.
commencer à apprendre
Onlar onu radyoda duydu.
They knew how to make iron.
commencer à apprendre
Onlar nasıl ütü yapacağını biliyordu.
They live across the river.
commencer à apprendre
Onlar nehrin karşısında yaşamaktadırlar.
They may not know about it.
commencer à apprendre
Onlar onu bilmeyebilirler.
They named their baby Jane.
commencer à apprendre
Onlar bebeğe Jane adını verdiler.
They named their baby Jane.
commencer à apprendre
Onlar bebeklerine Jane adını verdiler.
They refused to be drafted.
commencer à apprendre
Onlar askere alınmayı reddettiler.
They released the prisoner.
commencer à apprendre
Onlar mahkumu serbest bıraktılar.
They remained good friends.
commencer à apprendre
Onlar iyi arkadaş kaldı.
They remained in Tennessee.
commencer à apprendre
Onlar Tennessee'de kaldılar.
They searched for the girl.
commencer à apprendre
Onlar kızı bulmaya çalıştılar.
They supplied us with food.
commencer à apprendre
Onlar bize yiyecek temin ettiler.
They swam across the river.
commencer à apprendre
Onlar nehri yüzerek geçtiler.
They took a brief vacation.
commencer à apprendre
Onlar kısa bir tatile çıktılar.
They were born in Thailand.
commencer à apprendre
Onlar Tayland doğumlular.
They were conservative men.
commencer à apprendre
Onlar muhafazakâr insanlardı.
They were not brave at all.
commencer à apprendre
Onlar hiç cesur değillerdi.
They were ready for action.
commencer à apprendre
Onlar eylem için hazırdı.
They were tired of waiting.
commencer à apprendre
Onlar beklemekten usandılar.
They're academic champions.
commencer à apprendre
Onlar akademik şampiyonlardır.
They're as tired as we are.
commencer à apprendre
Onlar bizim kadar yorgunlar.
They're cleaning the beach.
commencer à apprendre
Onlar sahili temizliyorlar.
They're in a singing group.
commencer à apprendre
Onlar şarkı söyleyen bir gruptalar.
This answer made him angry.
commencer à apprendre
Bu cevap onu kızdırdı.
This bicycle belongs to me.
commencer à apprendre
Bu sözlük bana aittir.
This book deals with China.
commencer à apprendre
Bu kitap Çinle ilgilidir.
This book is not sold here.
commencer à apprendre
Bu kitap burada satılmıyor.
This book is too expensive.
commencer à apprendre
Bu kitap çok pahalı.
It is worthwhile to read this book.
commencer à apprendre
Bu kitap okumaya değer.
This book seems easy to me.
commencer à apprendre
Bu kitap bana kolay gibi görünüyor.
This car is as good as new.
commencer à apprendre
Bu araba yeni alınmış kadar iyi.
This car was made in Japan.
commencer à apprendre
Bu araba Japonya'da üretildi.
This clock is out of order.
commencer à apprendre
Bu saat bozuk.
This coffee is undrinkable.
commencer à apprendre
Bu kahve içilmez.
This data is for my thesis.
commencer à apprendre
Bu veri benim tezim içindir.
This dictionary is no good.
commencer à apprendre
Bu sözlük iyi değil.
This drink is on the house.
commencer à apprendre
Bu içki şirkettendir.
This ice is going to crack.
commencer à apprendre
Bu buz çatlayacak.
This is a beautiful flower.
commencer à apprendre
Bu güzel bir çiçek.
This is a daily occurrence.
commencer à apprendre
Bu bir günlük olay.
This is a handy little box.
commencer à apprendre
Bu kullanışlı küçük bir kutu.
This is a horseshoe magnet.
commencer à apprendre
Bu at nalı bir mıknatıstır.
This is a special occasion.
commencer à apprendre
Bu özel bir durum.
This is a view of the Alps.
commencer à apprendre
Bu Alplerin bir manzarasıdır.
This is all I need to know.
commencer à apprendre
Bütün bilmem gereken budur.
This is an important event.
commencer à apprendre
Bu önemli bir olay.
This is just what I wanted.
commencer à apprendre
Bu tam benim istediğim.
This is never going to end.
commencer à apprendre
Bu sonuna kadar asla gitmez.
This is the fish he caught.
commencer à apprendre
Bu onun yakaladığı balıktır.
This is the latest fashion.
commencer à apprendre
Bu en son moda.
This is why I dislike cats.
commencer à apprendre
Kedileri sevmememin nedeni budur.
This is why I quit the job.
commencer à apprendre
İşi bırakmamın nedeni budur.
This is your hat, isn't it?
commencer à apprendre
Bu senin şapkan değil mi?
This man is very, very old.
commencer à apprendre
Bu adam çok, çok yaşlı.
This morning it cleared up.
commencer à apprendre
Bu sabah hava açtı.
This plan requires secrecy.
commencer à apprendre
Bu plan gizlilik gerektirir.
This puzzle has 500 pieces.
commencer à apprendre
Bu yapboz beşyüz parçadır.
This river is deepest here.
commencer à apprendre
Bu nehrin en derin yeri burası.
This river is not polluted.
commencer à apprendre
Bu nehir kirli değildir.
This road goes to the city.
commencer à apprendre
Bu yol şehre gider.
This road goes to the park.
commencer à apprendre
Bu yol parka gider.
This school has no heating.
commencer à apprendre
Bu okulun ısıtması yok.
This song is easy to learn.
commencer à apprendre
Bu şarkıyı öğrenmesi kolaydır.
This surprised many people.
commencer à apprendre
Bu birçok kişiyi şaşırttı.
This table is made of wood.
commencer à apprendre
Bu masa ahşaptan yapılmıştır.
This table is made of wood.
commencer à apprendre
Bu masa ahşaptır.
This tie matches your suit.
commencer à apprendre
Bu kravat takımına uyar.
This watch cost 70,000 yen.
commencer à apprendre
Bu saat 70,000 yene maloldu.
This word comes from Greek.
commencer à apprendre
Bu kelime Yunancadan geliyor.
This word has two meanings.
commencer à apprendre
Bu kelimenin iki anlamı var.
This yogurt tastes strange.
commencer à apprendre
Bu yoğurdun tadı tuhaf.
Those two boys are cousins.
commencer à apprendre
Şu iki çocuk kuzendir.
Thousands lost their homes.
commencer à apprendre
Binlerce insan evlerini kaybettiler.
Tie the horse to that tree.
commencer à apprendre
Atı o ağaca bağlayın.
Tokyo was really wonderful.
commencer à apprendre
Tokyo gerçekten harikaydı.
Tom accepted the job offer.
commencer à apprendre
Tom iş teklifini kabul etti.
Tom admired Mary's courage.
commencer à apprendre
Tom Mary'nin cesaretine hayran oldu.
Tom almost never gets sick.
commencer à apprendre
Tom neredeyse hiç hastalanmaz.
Tom and I are good friends.
commencer à apprendre
Tom ve ben iyi arkadaşlarız.
Tom and Mary are neighbors.
commencer à apprendre
Tom ve Mary komşudur.
Tom and only Tom can do it.
commencer à apprendre
Tom ve sadece Tom onu yapabilir.
Tom applied for a passport.
commencer à apprendre
Tom bir pasaport için başvurdu.
Tom appreciates modern art.
commencer à apprendre
Tom modern sanatı taktir ediyor.
Tom asked for Mary by name.
commencer à apprendre
Tom Mary'yi adıyla istedi.
Tom asked Mary if she'd go.
commencer à apprendre
Tom Mary'ye gidip gitmeyeceğini sordu.
Tom asked Mary to be quiet.
commencer à apprendre
Tom Mary'den sakin olmasını rica etti.
Tom ate a lot of ice cream.
commencer à apprendre
Tom bir sürü dondurma yedi.
Tom barely passed the exam.
commencer à apprendre
Tom güçlükle sınavı geçti.
Tom became John's roommate.
commencer à apprendre
Tom John'un oda arkadaşı oldu.
Tom bought a camera for me.
commencer à apprendre
Tom benim için bir kamera satın aldı.
Tom broke the world record.
commencer à apprendre
Tom dünya rekoru kırdı.
Tom brought plenty of food.
commencer à apprendre
Tom bol yiyecek getirdi.
Tom brought up the subject.
commencer à apprendre
Tom konudan bahsetti.
Tom burned his report card.
commencer à apprendre
Tom karnesini yaktı.
Tom came down with the flu.
commencer à apprendre
Tom grip nedeniyle hastalandı.
Tom came to Boston in 2001.
commencer à apprendre
Tom 2001 de Boston'a geldi.
Tom can do better, I think.
commencer à apprendre
Sanırım, Tom daha iyi yapabilir.
Tom can do this work alone.
commencer à apprendre
Tom bu işi yalnız başına yapabilir.
Tom can handle it, I think.
commencer à apprendre
Sanırım, Tom onunla başedebilir.
Tom can lift heavy weights.
commencer à apprendre
Tom ağır halterleri kaldırabilir.
Tom can operate a forklift.
commencer à apprendre
Tom bir forklifti kullanabilir.
Tom can understand Swahili.
commencer à apprendre
Tom Swahili anlayabiliyor.
Tom can't accept your gift.
commencer à apprendre
Tom hediyeni kabul edemez.
Tom can't make up his mind.
commencer à apprendre
Tom karar veremez.
Tom can't play tennis here.
commencer à apprendre
Tom burada tenis oynayamaz.
Tom can't play the piccolo.
commencer à apprendre
Tom pikolo çalamaz.
Tom certainly has charisma.
commencer à apprendre
Tom'un kesinlikle karizması var.
Tom changes his mind a lot.
commencer à apprendre
Tom fikrini çok değiştirir.
Tom chose Mary for the job.
commencer à apprendre
Tom, iş için Mary'yi seçti.
Tom chose to go work alone.
commencer à apprendre
Tom işe yalnız gitmeyi seçti.
Tom climbed over the fence.
commencer à apprendre
Tom çitin üzerine tırmandı.
Tom completed his painting.
commencer à apprendre
Tom tablosunu tamamladı.
Tom considered his options.
commencer à apprendre
Tom seçeneklerini düşündü.
Tom consumes a lot of wine.
commencer à apprendre
Tom çok şarap tüketir.
Tom couldn't have been more wrong.
commencer à apprendre
Tom daha hatalı olamazdı.
Tom couldn't help laughing.
commencer à apprendre
Gülmemek Tom'un elinde değildi.
Tom couldn't run very fast.
commencer à apprendre
Tom çok hızlı koşamadı.
Tom couldn't stop coughing.
commencer à apprendre
Tom öksürüğünü tutamadı.
Tom couldn't stop sneezing.
commencer à apprendre
Tom hapşırmayı durduramadı.
Tom counted on Mary's help.
commencer à apprendre
Tom Mary'nin yardımına güvendi.
Tom cried himself to sleep.
commencer à apprendre
Tom uyumak için kendi ağladı.
Tom declined our job offer.
commencer à apprendre
Tom bizim iş teklifini reddetti.
Tom despaired of their son.
commencer à apprendre
Tom oğlundan umutsuz.
Tom didn't agree with Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary ile aynı fikirde değildi.
Tom didn't do his homework.
commencer à apprendre
Tom ev ödevini yapmadı.
Tom didn't exactly say yes.
commencer à apprendre
Tom tam olarak evet demedi.
Tom didn't have much money.
commencer à apprendre
Tom'un çok parası yoktu.
Tom didn't have to do that.
commencer à apprendre
Tom onu yapmak zorunda değildi.
Tom didn't hesitate at all.
commencer à apprendre
Tom hiç tereddüt etmedi.
Tom didn't know Mary cared.
commencer à apprendre
Tom Mary'nin umursadığını bilmiyordu.
Tom didn't know what to do.
commencer à apprendre
Tom ne yapacağını bilmiyordu.
Tom didn't mean to do that.
commencer à apprendre
Tom onu yapmak istemedi.
Tom didn't touch his lunch.
commencer à apprendre
Tom öğle yemeğine dokunmadı.
Tom died of a broken heart.
commencer à apprendre
Tom kırık bir kalpten öldü.
Tom died of a heart attack,
commencer à apprendre
Tom bir kalp krizinden öldü.
Tom doesn't agree with you.
commencer à apprendre
Tom seninle aynı fikirde değil.
Tom doesn't believe in God.
commencer à apprendre
Tom Allah'a inanmıyor.
Tom doesn't have a bicycle.
commencer à apprendre
Tom bir bisiklete sahip değil.
Tom doesn't have much time.
commencer à apprendre
Tom'un çok zamanı yok.
Tom doesn't know who's who.
commencer à apprendre
Tom kimin kim olduğunu bilmiyor.
Tom doesn't like city life.
commencer à apprendre
Tom şehir hayatını sevmez.
Tom doesn't like my family.
commencer à apprendre
Tom ailemi sevmez.
Tom doesn't like to travel.
commencer à apprendre
Tom seyehat etmeyi sevmez.
Tom doesn't live with Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary ile yaşamıyor.
Tom doesn't look like John.
commencer à apprendre
Tom John'a benzemiyor.
Tom doesn't sing very well.
commencer à apprendre
Tom çok iyi şarkı söylemez.
Tom doesn't want to go out.
commencer à apprendre
Tom dışarı çıkmak istemiyor.
Tom doubts if it will rain.
commencer à apprendre
Tom yağmur yağıp yağmayacağından şüpheli.
Tom eats nothing but fruit.
commencer à apprendre
Tom meyveden başka birşey yemez.
Tom enjoyed Mary's company.
commencer à apprendre
Tom Mary'nin şirketinden hoşlandı.
Tom enjoys taking pictures.
commencer à apprendre
Tom resim çekmekten hoşlanır.
Tom fell and broke his arm.
commencer à apprendre
Tom düştü ve kolunu kırdı.
Tom fell and hurt his knee.
commencer à apprendre
Tom düştü ve dizini incitti.
Tom fell in love with Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary'ye aşık oldu.
Tom felt a little left out.
commencer à apprendre
Tom biraz ihmal edildiğini hissetti.
Tom felt his knees tremble.
commencer à apprendre
Tom dizlerinin titrediğini hissetti.
Tom felt sympathy for Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary için sempati hissetti.
Tom fixed the broken radio.
commencer à apprendre
Tom bozuk radyoyu tamir etti.
Tom fixed the leaky faucet.
commencer à apprendre
Tom sızdıran musluğu tamir etti.
Tom followed his instincts.
commencer à apprendre
Tom içgüdülerini izledi.
Tom forgot his appointment.
commencer à apprendre
Tom randevusunu unuttu.
Tom forgot to feed his dog.
commencer à apprendre
Tom köpeğini beslemeyi unuttu.
Tom forgot to lock his car.
commencer à apprendre
Tom arabasını kilitlemeyi unuttu.
Tom forgot to pay the bill.
commencer à apprendre
Tom faturayı ödemeyi unuttu.
Tom found Mary fascinating.
commencer à apprendre
Tom Mary'yi ilginç buldu.
Tom found the drawer empty.
commencer à apprendre
Tom çekmeceyi boş buldu.
Tom gave a detailed answer.
commencer à apprendre
Tom ayrıntılı bir cevap verdi.
Tom gave Mary a nasty look.
commencer à apprendre
Tom Mary'ye kötü bir görünüm verdi.
Tom goes to school on foot.
commencer à apprendre
Tom okula yaya gider.
Tom got a letter from Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary'den bir mektup aldı.
Tom got his hearing tested.
commencer à apprendre
Tom işitmesini test ettirdi.
Tom got Mary out of a mess.
commencer à apprendre
Tom Mary'yi karışıklıktan kurtardı.
Tom got on the wrong train.
commencer à apprendre
Tom yanlış trene bindi.
Tom got out of the bathtub.
commencer à apprendre
Tom küvetten çıktı.
Tom got rid of his old car.
commencer à apprendre
Tom eski arabasından kurtuldu.
Tom got stabbed in the arm.
commencer à apprendre
Tom kolundan bıçaklandı.
Tom got very angry at Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary'ye çok kızdı.
Tom had a clear conscience.
commencer à apprendre
Tom'un temiz bir vicdanı var.
Tom had a cramp in his leg.
commencer à apprendre
Tom'un bacağında bir kramp var.
Tom had a hideous hangover.
commencer à apprendre
Tom'un berbat bir başağrısı var.
Tom had no idea what to do.
commencer à apprendre
Tom'un ne yapacağı hakkında hiç bir fikri yoktu.
Tom had no one to help him.
commencer à apprendre
Tom'un yardım edecek kimsesi yok.
Tom handed Mary her jacket.
commencer à apprendre
Tom Mary'ye ceketini verdi.
Tom hardly ever watches TV.
commencer à apprendre
Tom neredeyse hiç TV izlemez.
Tom has a deadline to meet.
commencer à apprendre
Tom'un buluşmak için zaman sınırı var.
Tom has a lot of free time.
commencer à apprendre
Tom'un bir sürü boş zamanı var.
Tom has a meeting to go to.
commencer à apprendre
Tom'un gidecek bir toplantısı var.
Tom has a message for Mary.
commencer à apprendre
Tom'un Mary için bir mesajı var.
Tom has a sister in Boston.
commencer à apprendre
Tom'un Boston'da bir kız kardeşi var.
Tom has a surprise for you.
commencer à apprendre
Tom'un senin için bir sürprizi var.
Tom has a touch of the flu.
commencer à apprendre
Tom hafif grip oldu.
Tom has been avoiding Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary'den kaçınmaktadır.
Tom has confidence in Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary'ye güvenir.
Tom has had a heart attack.
commencer à apprendre
Tom bir kalp krizi geçirdi.
Tom has low blood pressure.
commencer à apprendre
Tom'un düşük tansiyonu var.
Tom has made himself clear.
commencer à apprendre
Tom kendini temizledi.
Tom has never been married.
commencer à apprendre
Tom asla evlenmedi.
Tom has no idea what to do.
commencer à apprendre
Tom'un ne yapacağı hakkında fikri yoktu.
Tom has nowhere else to go.
commencer à apprendre
Tom'un gidecek başka yeri yok.
Tom has put on some weight.
commencer à apprendre
Tom biraz kilo aldı.
Tom has run short of money.
commencer à apprendre
Tom'un parası bitti.
Tom has to be home by 2:30.
commencer à apprendre
Tom 2:30 a kadar evde olmalı.
Tom has to go shopping now.
commencer à apprendre
Tom şimdi alışverişe gitmek zorunda.
Tom has to look after Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary'ye bakmak zorunda.
Tom has to protect himself.
commencer à apprendre
Tom kendini korumak zorunda.
Tom has very little choice.
commencer à apprendre
Tom'un çok az seçimi var.
Tom hasn't heard from Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary'den haber almadı.
Tom hates it when it's hot.
commencer à apprendre
Tom sıcak olduğunda, ondan nefret eder.
Tom heard Mary go upstairs.
commencer à apprendre
Tom Mary'nin yukarıya çıktığını duydu.
Tom hopes to see you there.
commencer à apprendre
Tom seni orada görmeyi umuyor.
Tom hung his head in shame.
commencer à apprendre
Tom utançla başını eğdi.
Tom ignored Mary's warning.
commencer à apprendre
Tom Mary'nin uyarısını görmezden geldi.
Tom invited Mary to dinner.
commencer à apprendre
Tom Mary'yi akşam yemeğine davet etti.
Tom is a dependable person.
commencer à apprendre
Tom güvenilir bir kişidir.
Tom is a good chess player.
commencer à apprendre
Tom iyi bir satranç oyuncusudur.
Tom is a good communicator.
commencer à apprendre
Tom iyi bir iletişimci.
Tom is a good story teller.
commencer à apprendre
Tom, iyi bir öykü anlatıcısı.
Tom is a self-educated man.
commencer à apprendre
Tom kendi kendini yetiştirmiş bir insandır.
Tom is a very able teacher.
commencer à apprendre
Tom çok yetenekli bir öğretmendir.
Tom is a very fast swimmer.
commencer à apprendre
Tom çok hızlı bir yüzücüdür.
Tom is able to play soccer.
commencer à apprendre
Tom futbol oynayabilir.
Tom is allergic to peanuts.
commencer à apprendre
Tom'un fıstığa allerjisi var.
Tom is already on the list.
commencer à apprendre
Tom zaten listede.
Tom is aware of the danger.
commencer à apprendre
Tom tehlikenin farkındadır.
Tom is capable of doing it.
commencer à apprendre
Tom onu yapabilir.
Tom is due to come at noon.
commencer à apprendre
Tom'un öğleyin gelmesi bekleniyor.
Tom is his own worst enemy.
commencer à apprendre
Tom, kendisinin en kötü düşmanı.
Tom is in a bad mood today.
commencer à apprendre
Tom bugün kötü bir ruh hali içinde.
Tom is in bed with a fever.
commencer à apprendre
Tom ateş yüzünden yatakta.
Tom is in bed with the flu.
commencer à apprendre
Tom, gribi yüzünden yatakta.
Tom is in very good health.
commencer à apprendre
Tom'un sağlığı çok iyi.
Tom is Mary's ex-boyfriend.
commencer à apprendre
Tom Mary'nin eski erkek arkadaşı.
Tom is my business partner.
commencer à apprendre
Tom benim iş ortağım.
Tom is no longer my friend.
commencer à apprendre
Tom artık benim arkadaşım değil.
Tom is nothing but trouble.
commencer à apprendre
Tom beladan başka bir şey değil.
Tom is often late for work.
commencer à apprendre
Tom sık sık işe geç kalır.
Tom is old enough to drive.
commencer à apprendre
Tom araba sürmek için yeterince yaşlıdır.
Tom is opposed to the plan.
commencer à apprendre
Tom plana karşı çıkıyor.
Tom is perfect for the job.
commencer à apprendre
Tom iş için mükemmel.
Tom is really good at math.
commencer à apprendre
Tom matematikte gerçekten iyidir.
Tom is spraying his garden.
commencer à apprendre
Tom bahçesine su püskürtüyor.
Tom is taking the week off.
commencer à apprendre
Tom bir hafta izne çıkıyor.
Tom is three years old now.
commencer à apprendre
Tom şu anda üç yaşında.
Tom is very busy right now.
commencer à apprendre
Tom şu anda çok meşguldür.
Tom is writing a novel now.
commencer à apprendre
Tom şimdi bir roman yazıyor.
Tom isn't a morning person.
commencer à apprendre
Tom sabahları erken kalkmayı sevmez.
Tom isn't as young as I am.
commencer à apprendre
Tom benim kadar genç değildir.
Tom isn't as young as Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary kadar genç değil.
Tom isn't easily surprised.
commencer à apprendre
Tom kolayca şaşırmaz.
Tom isn't much of a singer.
commencer à apprendre
Tom neredeyse bir şarkıcı değil.
Tom jumped out of the tree.
commencer à apprendre
Tom ağaçtan atladı.
Tom kept talking all night.
commencer à apprendre
Tom, bütün gece konuşmayı sürdürdü.
Tom kissed Mary good night.
commencer à apprendre
Tom Mary'ye iyi geceler öpücüğü verdi.
Tom knew it was impossible.
commencer à apprendre
Tom onun imkansız olduğunu biliyordu.
Tom knew Mary wasn't happy.
commencer à apprendre
Tom Mary'nin mutlu olmadığını biliyordu.
Tom knew this was going to happen.
commencer à apprendre
Tom bunun olacağını biliyordu.
Tom knocked on Mary's door.
commencer à apprendre
Tom Mary'nin kapısını çaldı.
Tom knows how to get there.
commencer à apprendre
Tom oraya nasıl gideceğini bilir.
Tom knows just where to go.
commencer à apprendre
Tom tam olarak nereye gideceğini biliyor.
Tom knows where Mary lives.
commencer à apprendre
Tom Mary'nin nerede yaşadığını biliyor.
Tom laughed at Mary's joke.
commencer à apprendre
Tom Mary'nin şakasına güldü.
Tom left a few minutes ago.
commencer à apprendre
Tom birkaç dakika önce ayrıldı.
Tom left his son a fortune.
commencer à apprendre
Tom oğluna bir servet bıraktı.
Tom left his wife for Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary için eşini terketti.
Tom left nothing to chance.
commencer à apprendre
Tom hiçbir şeyi şansa bırakmadı.
Tom left the door unlocked.
commencer à apprendre
Tom kapıyı kilitlemeden bıraktı.
Tom likes cooking for Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary için yemek pişirmeyi sever.
Tom likes his coffee black.
commencer à apprendre
Tom kahvesini koyu seviyor.
Tom likes to be mysterious.
commencer à apprendre
Tom gizemli olmayı sever.
Tom likes to observe birds.
commencer à apprendre
Tom kuşları gözlemlemeyi sever.
Tom likes to play baseball.
commencer à apprendre
Tom beyzbol oynamaktan hoşlanır.
Tom listened with interest.
commencer à apprendre
Tom ilgi ile dinledi.
Tom lives with his parents.
commencer à apprendre
Tom ebeveynleri ile birlikte yaşar.
Tom looked Mary in the eye.
commencer à apprendre
Tom Mary'nin gözüne baktı.
Tom lost track of the time.
commencer à apprendre
Tom zamanın izini kaybetti.
Tom made a fool of himself.
commencer à apprendre
Tom kendini aptal yerine koydu.
Tom made some tea for Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary için biraz çay yaptı.
Tom made the baseball team.
commencer à apprendre
Tom beyzbol takımı kurdu.
Tom makes delicious coffee.
commencer à apprendre
Tom lezzetli kahve yapar.
Tom married an older woman.
commencer à apprendre
Tom daha yaşlı bir kadınla evlendi.
Tom might come to visit us.
commencer à apprendre
Tom bizi ziyarete gelebilir.
Tom must be Mary's brother.
commencer à apprendre
Tom Mary'nin erkek kardeşi olmalı.
Tom needs a change of pace.
commencer à apprendre
Tom'un hız değişikliğine ihtiyacı var.
Tom needs to call a doctor.
commencer à apprendre
Tom bir doktor çağırmalı.
Tom needs to get some rest.
commencer à apprendre
Tom'un biraz dinlenmesi gerekiyor.
Tom needs to speak to Mary.
commencer à apprendre
Tom'un Mary ile konuşması gerekiyor.
Tom never agrees with Mary.
commencer à apprendre
Tom asla Mary ile anlaşmaz.
Tom often downloads movies.
commencer à apprendre
Tom sık sık filmler indirir.
Tom often talks to his dog.
commencer à apprendre
Tom sık sık köpeğiyle konuşur.
Tom only eats organic food.
commencer à apprendre
Tom sadece organik gıda yer.
Tom ordered the dog to sit.
commencer à apprendre
Tom köpeğe oturmasını emretti.
Tom passed away last night.
commencer à apprendre
Tom dün gece bayıldı.
Tom played cards with Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary ile kart oynadı.
Tom prayed to God for help.
commencer à apprendre
Tom yardım için Tanrı'ya dua etti.
Tom pressured Mary to quit.
commencer à apprendre
Tom Mary'ye bırakması içi baskı yaptı.
Tom pretended he had a gun.
commencer à apprendre
Tom bir silahı varmış gibi yaptı.
Tom quit his job last week.
commencer à apprendre
Tom geçen hafta işini bıraktı.
Tom ran to catch the train.
commencer à apprendre
Tom treni yakalamak için koştu.
Tom rarely reads magazines.
commencer à apprendre
Tom nadiren dergi okur.
Tom really had a good time.
commencer à apprendre
Tom gerçekten iyi eğlendi.
Tom refused to let Mary in.
commencer à apprendre
Tom Mary'nin girmesine izin vermedi.
Tom refused to settle down.
commencer à apprendre
Tom yerleşmeyi reddetti.
Tom rushed into the office.
commencer à apprendre
Tom ofise koştu.
Tom seems to be having fun.
commencer à apprendre
Tom eğleniyor gibi görünüyor.
Tom sent Mary some flowers.
commencer à apprendre
Tom Mary'ye bazı çiçekler gönderdi.
Tom set off some fireworks.
commencer à apprendre
Tom bazı havai fişekleri ateşledi.
Tom should be back by 2:30.
commencer à apprendre
Tom 2:30 a kadar geri dönmeli.
Tom should be getting home.
commencer à apprendre
Tom eve gidiyor olmalı.
Tom should be home by 2:30.
commencer à apprendre
Tom 2.30'a kadar evde olmalı.
Tom should go see a doctor.
commencer à apprendre
Tom bir doktora gitmelidir.
Tom should still be in bed.
commencer à apprendre
Tom hala yatakta olmalı.
Tom ought to have known better.
commencer à apprendre
Tom daha iyi bilmeliydi.
Tom should have married Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary ile evlenmeliydi.
Tom should've studied more.
commencer à apprendre
Tom daha çok çalışmalıydı.
Tom shouldn't be so greedy.
commencer à apprendre
Tom, bu kadar açgözlü olmamalıdır.
Tom shouldn't have done it.
commencer à apprendre
Tom onu yapmamalıydı.
Tom shouldn't talk so much.
commencer à apprendre
Tom çok fazla konuşmamalıdır.
Tom arrived in the nick of time.
commencer à apprendre
Tom tam zamanında geldi.
Tom slit open the envelope.
commencer à apprendre
Tom zarfı keserek açtı.
Tom speaks French fluently.
commencer à apprendre
Tom akıcı şekilde Fransızca konuşur.
Tom spent a week in Boston.
commencer à apprendre
Tom Boston'da bir hafta geçirdi.
Tom stayed at home all day.
commencer à apprendre
Tom bütün gün evde kaldı.
Tom stepped on Mary's foot.
commencer à apprendre
Tom Mary'nin ayağına bastı.
Tom testified against Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary'nin aleyhinde tanıklık etti.
Tom thought he was a goner.
commencer à apprendre
Tom onun gidici biri olduğunu düşündü.
Tom thought it was strange.
commencer à apprendre
Tom onun garip olduğunu düşündü.
Tom tied his dog to a tree.
commencer à apprendre
Tom köpeğini bir ağaca bağladı.
Tom tied Mary to the chair.
commencer à apprendre
Tom Mary'yi sandelyeye bağladı.
Tom told Mary not to worry.
commencer à apprendre
Tom Mary'ye endişelenmemesini söyledi.
Tom told Mary the bad news.
commencer à apprendre
Tom Mary'ye kötü haberi söyledi.
Tom took a bath last night.
commencer à apprendre
Tom dün gece banyo yaptı.
Tom took the bus to school.
commencer à apprendre
Tom okula gitmek için otobüse bindi.
Tom tore the paper in half.
commencer à apprendre
Tom kağıdı iki parçaya ayırdı.
Tom treated Mary to dinner.
commencer à apprendre
Tom Mary'ye akşam yemeği ısmarladı.
Tom treated Mary very well.
commencer à apprendre
Tom Mary'ye çok iyi davrandı.
Tom tried to persuade Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary'yi ikna etmeye çalıştı.
Tom used to live in Boston.
commencer à apprendre
Tom Boston'da yaşardı.
Tom used to live near Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary'nin yanında yaşardı.
Tom visited Mary in Boston.
commencer à apprendre
Tom Boston'da Mary'yi ziyaret etti.
Tom waited on the platform.
commencer à apprendre
Tom platformda bekledi.
Tom walked down the street.
commencer à apprendre
Tom caddenin aşağısına doğru yürüdü.
Tom wanted to be with Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary ile birlikte olmak istedi.
Tom wants a glass of water.
commencer à apprendre
Tom bir bardak su istiyor.
Tom wants to cheer Mary up.
commencer à apprendre
Tom Mary'yi neşelendirmek istiyor.
Tom wants to think it over.
commencer à apprendre
Tom onun üzerinde düşünmek istiyor.
Tom was arrested for theft.
commencer à apprendre
Tom hırsızlıktan tutuklandı.
Tom was dying to meet Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary ile karşılamak için can atıyordu.
Tom was extremely grateful.
commencer à apprendre
Tom son derece minnettardı.
Tom was hoping to see Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary'yi görmeyi umuyordu.
Tom was humiliated by Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary tarafından aşağılandı.
Tom was laughed at by Mary.
commencer à apprendre
Tom'a Mary tarafından gülündü.
Tom was Mary's only friend.
commencer à apprendre
Tom Mary'nin tek arkadaşıydı.
Tom was my first boyfriend.
commencer à apprendre
Tom benim ilk erkek arkadaşımdı.
Tom was rude and obnoxious.
commencer à apprendre
Tom kaba ve iğrençti.
Tom was sentenced to death.
commencer à apprendre
Tom ölüm cezasına çarptırıldı.
Tom was soaked to the skin.
commencer à apprendre
Tom iliklerine kadar ıslanmıştı.
Tom was talking to himself.
commencer à apprendre
Tom kendi kendine konuşuyordu.
Tom was the very last to arrive.
commencer à apprendre
Tom son olarak vardı.
Tom was threatened by Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary tarafından tehdit edildi.
Tom was thrown off the bus.
commencer à apprendre
Tom otobüsten atıldı.
Tom wasn't afraid of death.
commencer à apprendre
Tom ölümden korkmuyordu.
Tom watched them carefully.
commencer à apprendre
Tom onları dikkatli bir şekilde izledi.
Tom will be back home soon.
commencer à apprendre
Tom yakında eve geri dönecek.
Tom will go there tomorrow.
commencer à apprendre
Tom yarın oraya gidecek.
Tom woke up feeling grumpy.
commencer à apprendre
Tom öfkeli bir duyguyla uyandı.
Tom won't get away with it.
commencer à apprendre
Tom onunla uzaklaşmayacaktır.
Tom would like some coffee.
commencer à apprendre
Tom biraz kahveyi severdi.
Tom wouldn't speak to Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary ile konuşmazdı.
Tom wrote a letter to Mary.
commencer à apprendre
Tom Mary'ye bir mektup yazdı.
Tom's hairline is receding.
commencer à apprendre
Tom'un saç çizgisinden uzaklaşıyorsun.
Tom's speech was excellent.
commencer à apprendre
Tom'un konuşması mükemmeldi.
Tom is the same age as Mary is.
commencer à apprendre
Tom Mary ile aynı yaştadır.
Try to stay out of trouble.
commencer à apprendre
Beladan uzak kalmaya çalışın.
Turn off the light, please.
commencer à apprendre
Işığı kapat, lütfen.
Turn the radio up a little.
commencer à apprendre
Radyoyu biraz aç.
Two sheets were on the bed.
commencer à apprendre
İki çarşaf yataktaydı.
Until he comes, I can't go.
commencer à apprendre
O gelinceye kadar gidemem.
Vegetarians eat vegetables.
commencer à apprendre
Vejetaryenler sebze yerler.
Visiting Tom was a mistake.
commencer à apprendre
Tom'u ziyaret etmek bir hataydı.
Wait here till I come back.
commencer à apprendre
Ben dönünceye kadar burada bekle.
Wait until your turn comes.
commencer à apprendre
Sıran gelinceye kadar bekle.
Walking is a good exercise.
commencer à apprendre
Yürüyüş iyi bir egzersizdir.
War began five years later.
commencer à apprendre
Savaş beş yıl sonra başladı.
Was there a lot of traffic?
commencer à apprendre
Çok fazla trafik var mıydı.
Watanabe is my family name.
commencer à apprendre
Watanabe benim aile adımdır.
Water boils at 100 degrees.
commencer à apprendre
Su 100 derecede kaynar.
Water is essential to life.
commencer à apprendre
Su yaşam için elzemdir.
We accepted his invitation.
commencer à apprendre
Onun davetini kabul ettik.
We all die sooner or later.
commencer à apprendre
Hepimiz er yada geç ölürüz.
We all laughed at his joke.
commencer à apprendre
Hepimiz onun şakasına güldük.
We all learn by experience.
commencer à apprendre
Hepimiz deneyimle öğreniriz.
We also went to the temple.
commencer à apprendre
Biz tapınağa da gittik.
We are about to leave here.
commencer à apprendre
Buradan ayrılmak üzereyiz.
We are glad you are coming.
commencer à apprendre
Gelmenize memnunuz.
We are sure of his honesty.
commencer à apprendre
Biz onun dürüstlüğünden eminiz.
We are sure of his success.
commencer à apprendre
Biz onun başarısından eminiz.
We are willing to help you.
commencer à apprendre
Biz size yardım etmek için istekliyiz.
We asked him to come again.
commencer à apprendre
Onun tekrar gelmesini rica ettik.
We camped there for a week.
commencer à apprendre
Bir hafta boyunca orada kamp yaptık.
We can do nothing about it.
commencer à apprendre
Biz onun hakkında birşey yapamayız.
We celebrated his birthday.
commencer à apprendre
Biz onun doğum gününü kutladık.
We climbed the steep slope.
commencer à apprendre
Dik bir yamaca tırmandık.
We don't care what he does.
commencer à apprendre
Onun ne yaptığı umurumuzda değil.
We eat so that we can live.
commencer à apprendre
Yaşayabilmek için yeriz.
We elected him to be mayor.
commencer à apprendre
Biz onu belediye başkanı seçtik.
We fired guns at the enemy.
commencer à apprendre
Biz düşmana silahları ateşledik.
We fought hard for victory.
commencer à apprendre
Biz zafer için çok savaştık.
We found a room at the inn.
commencer à apprendre
Biz handa bir oda bulduk.
We gather here once a week.
commencer à apprendre
Haftada bir kez burada toplanırız.
We gave our mother a watch.
commencer à apprendre
Annemize bir kol saati verdik.
We go camping every summer.
commencer à apprendre
Biz her yaz kampa gideriz.
We got to London yesterday.
commencer à apprendre
Biz Londra'ya dün vardık.
We grow a variety of crops.
commencer à apprendre
Biz çeşitli ürünler yetiştirdik.
We had a late lunch at two.
commencer à apprendre
Biz saat ikide geç bir öğle yemeği yedik.
We had a rest in the shade.
commencer à apprendre
Biz gölgede biraz dinlendik.
We had a wonderful holiday.
commencer à apprendre
Biz harika bir tatil yaptık.
We had a wonderful weekend.
commencer à apprendre
Biz harika bir hafta sonu geçirdik.
We had to abandon our plan.
commencer à apprendre
Biz planımızdan vazgeçmek zorundaydık.
We had unexpected visitors.
commencer à apprendre
Beklenmedik ziyaretçilerimiz vardı.
We have a traitor among us.
commencer à apprendre
Aramızda bir hain var.
We have breakfast at seven.
commencer à apprendre
Biz yedide kahvaltı yaparız.
We have no school tomorrow.
commencer à apprendre
Yarın okulumuz yok.
We have planted the garden.
commencer à apprendre
Biz bahçeye bitki diktik.
We have run short of money.
commencer à apprendre
Bizim paramız bitti.
We have space for two beds.
commencer à apprendre
İki yataklık yerimiz var.
We have to change our plan.
commencer à apprendre
Planı değiştirmek zorundayız.
We have to meet the demand.
commencer à apprendre
Biz talebi karşılamak zorundayız.
We joined in on the chorus.
commencer à apprendre
Biz koroya katıldık.
We joined in on the chorus.
commencer à apprendre
Biz birlikte seslendirdik.
We joined the country club.
commencer à apprendre
Golf kulübüne katıldım.
We kept the children quiet.
commencer à apprendre
Biz çocukları sessiz tuttuk.
We learn English at school.
commencer à apprendre
Biz okulda İngilizce öğreniyoruz.
We learn to read and write.
commencer à apprendre
Okumayı yazmayı öğren.
We live near a big library.
commencer à apprendre
Biz büyük bir kütüphanenin yakınında yaşıyoruz.
We lock our doors at night.
commencer à apprendre
Biz gece kapılarımızı kilitleriz.
We looked, but saw nothing.
commencer à apprendre
Baktık, fakat bir şey göremedik.
We may have made a mistake.
commencer à apprendre
Biz bir hata yapmış olabiliriz.
We may have missed the bus.
commencer à apprendre
Biz otobüsü kaçırmış olabiliriz.
We must always do our best.
commencer à apprendre
Biz her zaman elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız.
We need someone to help us.
commencer à apprendre
Bize yardımcı olacak birine ihtiyacımız var.
We need to help each other.
commencer à apprendre
Biz birbirimize yardım etmeliyiz.
We need to review the case.
commencer à apprendre
Davayı gözden geçirmemiz gerekir.
We painted the house green.
commencer à apprendre
Biz evi yeşile boyadık.
We persuaded him not to go.
commencer à apprendre
Onu gitmemesi için ikna ettik.
We played cards last night.
commencer à apprendre
Dün gece kart oynadım.
We played soccer yesterday.
commencer à apprendre
Dün futbol oynadık.
We played tennis yesterday.
commencer à apprendre
Biz dün tenis oynadık.
We received a warm welcome.
commencer à apprendre
Biz sıcak karşılandık.
We received a warm welcome.
commencer à apprendre
Sıcak bir karşılamayla ağırlandık.
We received a warm welcome.
commencer à apprendre
Bizi sıcak karşıladılar.
We sell sugar by the pound.
commencer à apprendre
Biz şekeri paundla satarız.
We should always obey laws.
commencer à apprendre
Biz her zaman yasalara itaat etmeliyiz.
We should be there by noon.
commencer à apprendre
Öğleye kadar orada olmalıyız.
We should keep our promise.
commencer à apprendre
Biz sözümüzü tutmalıyız.
We should obey our parents.
commencer à apprendre
Ebeveynlerimize itaat etmeliyiz.
We sometimes make mistakes.
commencer à apprendre
Biz bazen hatalar yaparız.
We stopped working at noon.
commencer à apprendre
Öğleden sonra çalışmayı bıraktık.
We study English at school.
commencer à apprendre
Okulda İngilizce öğreniyoruz.
We study English every day.
commencer à apprendre
Biz hergün İngilizce öğreniriz.
We talked in sign language.
commencer à apprendre
Biz işaret dili konuştuk.
We talked on the telephone.
commencer à apprendre
Biz telefonda konuştuk.
We think that he will come.
commencer à apprendre
Sanırım o gelecek.
We took a rest for a while.
commencer à apprendre
Biz bir süre dinlendik.
We took a walk in the park.
commencer à apprendre
Parkta bir yürüyüş yaptık.
We usually eat cooked fish.
commencer à apprendre
Biz genellikle pişmiş balık yeriz.
We walked about five miles.
commencer à apprendre
Biz yaklaşık beş mil yürüdük.
We want a house of our own.
commencer à apprendre
Kendimize ait bir ev istiyoruz.
We want complete sentences.
commencer à apprendre
Tam cümleler istiyoruz.
We were at school together.
commencer à apprendre
Biz birlikte okuldaydık.
We were caught in a shower.
commencer à apprendre
Biz bir sağanağa yakalandık.
We were running to and fro.
commencer à apprendre
Biz ileri geri koşuyorduk.
We will keep the room warm.
commencer à apprendre
Biz odayı sıcak tutacağız.
We will visit you tomorrow.
commencer à apprendre
Yarın sizi ziyaret edeceğiz.
We worry about your future.
commencer à apprendre
Biz geleceğin hakkında endişe duyuyoruz.
We'll carry it to the barn.
commencer à apprendre
Biz onu ahıra taşıyacağız.
We're almost like brothers.
commencer à apprendre
Biz neredeyse erkek kardeşler gibiyiz.
We're going to the theater.
commencer à apprendre
Tiyatroya gidiyoruz.
Were you at home yesterday?
commencer à apprendre
Dün evde miydin?
What about a glass of beer?
commencer à apprendre
Bir bardak biraya ne dersin?
What are you doing tonight?
commencer à apprendre
Bu gece ne yapıyorsun?
What are you lining up for?
commencer à apprendre
Niçin sıraya giriyorsun.
What are you serving today?
commencer à apprendre
Bugün ne hizmeti veriyorsun?
What are you talking about?
commencer à apprendre
Sen neden bahsediyorsun?
What did you come here for?
commencer à apprendre
Ne için buraya geldin?
What did you do last night?
commencer à apprendre
Dün gece ne yaptın?
What do they want us to do?
commencer à apprendre
Onlar ne yapmamızı istiyorlar?
What do you call this bird?
commencer à apprendre
Bu kuşa ne diyorsunuz?
What do you like about her?
commencer à apprendre
Onun hakkında neyi seviyorsunuz?
What do you think about it?
commencer à apprendre
Onun hakkında ne düşünüyorsunuz?
What do you think of Japan?
commencer à apprendre
Japonya hakkında ne düşünüyorsun?
What do you think she said?
commencer à apprendre
Onun ne söylediğini düşünüyorsun?
What do you want for lunch?
commencer à apprendre
Öğle yemeği için ne istersin?
What does G.N.P. stand for?
commencer à apprendre
G.N.P. ne anlama geliyor?
What does Tom really think?
commencer à apprendre
Tom gerçekten ne düşünüyor?
What happened to our order?
commencer à apprendre
Bizim siparişe ne oldu?
What has become of her son?
commencer à apprendre
Onun oğluna ne oldu?
What has become of his son?
commencer à apprendre
Onun oğluna ne oldu.
What he said made us angry.
commencer à apprendre
Onun söylediği bizi öfkelendirdi.
What he's doing is illegal.
commencer à apprendre
Onun yaptığı yasal değil.
What in the world happened?
commencer à apprendre
Allah aşkına ne oldu?
What is all the fuss about?
commencer à apprendre
Bütün bu yaygara ne için?
What is the price for this?
commencer à apprendre
Bunun fiyatı nedir?
What is your date of birth?
commencer à apprendre
Doğum tarihin ne?
What is your favorite bird?
commencer à apprendre
En sevdiğiniz kuş nedir?
What is your favorite food?
commencer à apprendre
En sevdiğin yiyecek nedir?
What kind of person is Tom?
commencer à apprendre
Tom ne tür bir kişidir?
What time do you go to bed?
commencer à apprendre
Saat kaçta yatmaya gidersin.
What time is dinner served?
commencer à apprendre
Akşam yemeği saat kaçta servis ediliyor?
What Tom ate was delicious.
commencer à apprendre
Tom'un yediği lezzetliydi.
What we need now is a rest.
commencer à apprendre
Şimdi ihtiyacımız olan bir dinlenme.
What were we talking about?
commencer à apprendre
Biz ne hakkında konuşuyorduk?
What will you do on Friday?
commencer à apprendre
Cuma günü ne yapacaksın?
What you said surprised me.
commencer à apprendre
Söylediğin şey beni şaşırttı.
What's in fashion in Paris?
commencer à apprendre
Paris'te moda nedir?
What's the matter with Tom?
commencer à apprendre
Tom'un neyi var?
What's your favorite brand?
commencer à apprendre
Senin en sevdiğin marka nedir?
What's your favorite candy?
commencer à apprendre
Senin en sevdiğin şeker hangisidir?
What's your favorite class?
commencer à apprendre
Senin en sevdiğin ders hangisidir?
What's your favorite color?
commencer à apprendre
Senin en sevdiğin renk hangisidir.
What's your favorite drink?
commencer à apprendre
En sevdiğin içecek hangisidir?
What's your favorite fruit?
commencer à apprendre
En sevdiğin meyve hangisidir?
What's your favorite movie?
commencer à apprendre
En sevdiğiniz film nedir?
What's your favorite novel?
commencer à apprendre
En sevdiğin roman hangisidir?
What's your favorite opera?
commencer à apprendre
En sevdiğin opera hangisidir?
What's your favorite snack?
commencer à apprendre
En sevdiğin aperatif hangisidir?
What's your favorite sport?
commencer à apprendre
Favori sporun ne?
What's your favorite treat?
commencer à apprendre
En sevdiğin ikram hangisidir?
When did you buy the watch?
commencer à apprendre
Saati ne zaman aldın.
When did you come to Japan?
commencer à apprendre
Japonya'ya ne zaman geldin?
When did you get to London?
commencer à apprendre
Londra'ya ne zaman vardınız?
When do you usually get up?
commencer à apprendre
Genellikle ne zaman kalkarsın?
When he was 18, he married.
commencer à apprendre
Onsekiz yaşındayken, o evlendi.
When is it OK to tell lies?
commencer à apprendre
Ne zaman yalan söyleyebiliriz?
When was this temple built?
commencer à apprendre
Bu tapınak ne zaman inşa edildi.
When will we get to Sydney?
commencer à apprendre
Sydney'e ne zaman varacağız?
Where can I get my baggage?
commencer à apprendre
Bağajımı nereden alabilirim.
Where did you find the key?
commencer à apprendre
Anahtarı nerede buldunuz?
Where did you get the idea?
commencer à apprendre
Fikri nerede aldın?
Where do I pay for the gas?
commencer à apprendre
Benzin için nerede ödeme yapacağım?
Where does your uncle live?
commencer à apprendre
Amcan nerede yaşıyor.
Where is the changing room?
commencer à apprendre
Soyunma odası nerede?
Where is the ticket office?
commencer à apprendre
Bilet ofisi nerede?
Where is the ticket window?
commencer à apprendre
Bilet gişesi nerede?
Where is the wedding to be?
commencer à apprendre
Düğün nerede yapılıyor?
Where shall I wait for you?
commencer à apprendre
Seni nerede bekleyeyim?
Where was Tom working then?
commencer à apprendre
Tom o zaman nerede çalışıyordu?
Where would you like to go?
commencer à apprendre
Nereye gitmek istiyorsunuz?
Where's convenient for you?
commencer à apprendre
Sizin için neresi uygun?
Where's the emergency exit?
commencer à apprendre
Acil çıkışı nerede?
Where's the nearest church?
commencer à apprendre
En yakın kilise nerede?
Where's the nearest museum?
commencer à apprendre
En yakın müze nerede?
Which car is your father's?
commencer à apprendre
Hangi araba babanınki?
Which judge heard the case?
commencer à apprendre
Hangi yargıç davayı muhakeme etti.
Who do you want to talk to?
commencer à apprendre
Kimle konuşmak istiyorsun.
Who does the gun belong to?
commencer à apprendre
Tabanca kime ait?
Who else came to the party?
commencer à apprendre
Başka kim partiye geldi?
Who invented the telephone?
commencer à apprendre
Telefonu kim icat etti?
Who is taller, Ken or Taro?
commencer à apprendre
Kim daha uzun boylu, Ken'mi yoksa Taro mu?
Who is taller, Ken or Taro?
commencer à apprendre
Kim daha uzun, Ken mi yoksa Taro mu?
Who organized that meeting?
commencer à apprendre
O toplantıyı kim düzenledi?
Who painted these pictures?
commencer à apprendre
Bu resimleri kim yaptı?
Who's your favorite artist?
commencer à apprendre
En sevdiğin sanatçı kimdir?
Who's your favorite Beatle?
commencer à apprendre
En sevdiğin Beatle hangisidir?
Who's your favorite golfer?
commencer à apprendre
En sevdiğin golfçü kimdir?
Who's your favorite writer?
commencer à apprendre
En sevdiğin yazar kimdir?
Why are you all dressed up?
commencer à apprendre
Niçin hepiniz giyindiniz?
Why are you angry with him?
commencer à apprendre
Ona niçin kızgınsın?
Why are you looking so sad?
commencer à apprendre
Niçin öyle üzgün görünüyorsun?
Why are you so tired today?
commencer à apprendre
Bugün niçin bu kadar yorgunsun?
Why did he do such a thing?
commencer à apprendre
O niçin öyle bir şey yaptı?
Why do you need this money?
commencer à apprendre
Bu paraya niçin ihtiyacın var?
Why do you study every day?
commencer à apprendre
Neden her gün çalışıyorsun?
Why does Tom drink so much?
commencer à apprendre
Tom niçin o kadar çok içiyor?
Why don't you go on a diet?
commencer à apprendre
Neden bir diyet yapmıyorsun?
Why don't you have a party?
commencer à apprendre
Niçin bir parti vermiyorsun?
Why don't you study French?
commencer à apprendre
Niçin Fransızca eğitimi almıyorsun?
Why not apply for that job?
commencer à apprendre
Neden bu işe başvurmuyorsun?
Will he eat the whole cake?
commencer à apprendre
Bütün pastayı yiyecek mi?
Will you help me with this?
commencer à apprendre
Bu konuda bana yardımcı olur musun?
Will you tell him I called?
commencer à apprendre
Aradığımı ona söyler misin?
Will you turn on the light?
commencer à apprendre
Işığı açar mısın?
Wipe your shoes on the mat.
commencer à apprendre
Ayakkabılarını paspasta sil.
Won't you have some coffee?
commencer à apprendre
Biraz kahve almazmısın?
Won't you have tea with us?
commencer à apprendre
Bizime birlikte çay içmez misin?
World War II ended in 1945.
commencer à apprendre
II. Dünya savaşı 1945 te sona erdi.
Would you care for a drink?
commencer à apprendre
Bir içki ister misin?
Would you close the window?
commencer à apprendre
Pencereyi kapatır mısın?
Would you explain it again?
commencer à apprendre
Tekrar açıklayabilir misiniz?
Would you lend me a pencil?
commencer à apprendre
Bana bir kurşun kalem ödünç verir misin?
Would you like any dessert?
commencer à apprendre
Biraz tatlı ister misiniz?
Would you care for more coffee?
commencer à apprendre
Biraz daha kahve ister misin?
Would you like some coffee?
commencer à apprendre
Biraz kahve ister misin?
Would you make room for me?
commencer à apprendre
Benim için yer açar mısın?
Would you mind not smoking?
commencer à apprendre
Sigara içmezseniz sorun olur mu?
Would you say it once more?
commencer à apprendre
Onu bir kez daha söyler misin?
Wow! It's been a long time.
commencer à apprendre
Vay be! Uzun zaman oldu.
Write in the date yourself.
commencer à apprendre
Tarihi kendin ekle.
Write it down here, please.
commencer à apprendre
Buraya yazın lütfen.
Write with a ballpoint pen.
commencer à apprendre
Bir tükenmez kalem ile yazın.
Yesterday I wrote to Ellen.
commencer à apprendre
Dün Ellen'e yazdım.
You and I are good friends.
commencer à apprendre
Sen ve ben iyi arkadaşlarız.
You and I are the same age.
commencer à apprendre
Sen ve ben aynı yaştayız.
You are always complaining.
commencer à apprendre
Her zaman şikayet ediyorsun.
You are always watching TV.
commencer à apprendre
Her zaman televizyon izliyorsun.
You are free to go or stay.
commencer à apprendre
Gitmekte yada kalmakta özgürsün.
You are on the wrong train.
commencer à apprendre
Siz yanlış trendesiniz.
You are tired, and so am I.
commencer à apprendre
Sen yorgunsun, ve ben de.
You can go there in a boat.
commencer à apprendre
Bir tekne ile oraya gidebilirsin.
You can leave the room now.
commencer à apprendre
Şimdi odayı terk edebilirsiniz.
You can make more tomorrow.
commencer à apprendre
Yarın daha çok yapabilirsin.
You can smoke in this room.
commencer à apprendre
Bu odada sigara içebilirsin.
You can't count on his help.
commencer à apprendre
Onun yardımına güvenemezsin.
You can't take it with you.
commencer à apprendre
Onu götüremezsin.
You don't have to dress up.
commencer à apprendre
Şık giyinmek zorunda değilsin.
You don't have to go there.
commencer à apprendre
Siz oraya gitmek zorunda değilsiniz.
You have to pay in advance.
commencer à apprendre
Peşin ödemek zorundasın.
You haven't changed at all.
commencer à apprendre
Sen hiç değişmedin.
You lied to me, didn't you?
commencer à apprendre
Sen bana yalan söyledin, değil mi?
You look funny in that hat.
commencer à apprendre
O şapkayla komik görünüyorsun.
You look very good in blue.
commencer à apprendre
Mavi elbise içerisinde çok iyi görünüyorsun
You look wonderful tonight.
commencer à apprendre
Bu gece harika görünüyorsun.
You make life worth living.
commencer à apprendre
Hayatı yaşamaya değer hale getir.
You make me feel so guilty.
commencer à apprendre
Sen bana çok suçlu hissettiriyorsun.
You might be late for school.
commencer à apprendre
Okula geç kalabilirsin.
You may choose any of them.
commencer à apprendre
Onlardan herhangi birini seçebilirsin.
You may choose any of them.
commencer à apprendre
Onlardan herhangi birini seçebilirsiniz.
You may expect me tomorrow.
commencer à apprendre
Yarın beni bekleyebilirsiniz.
You may need to boil water.
commencer à apprendre
Su kaynatman gerekebilir.
You might have an accident.
commencer à apprendre
Bir kaza geçirebilirsin.
You must be kind to others.
commencer à apprendre
Başkalarına karşı nazik olmalısın.
You must be less impatient.
commencer à apprendre
Daha az sabırlı olmalısın.
You must come without fail.
commencer à apprendre
Mutlaka gelmelisin.
You must fulfill your duty.
commencer à apprendre
Görevini yerine getirmelisin.
You must get ready quickly.
commencer à apprendre
Çabucak hazırlanmalısın.
You ought to keep your promise.
commencer à apprendre
Sözünü tutmalısın.
You must study much harder.
commencer à apprendre
Çok daha sıkı çalışmalısın.
You need to eat more fiber.
commencer à apprendre
Daha fazla lif yemen gerekir.
You need to have breakfast.
commencer à apprendre
Sabah kahvaltısı yapmalısın.
You need to pay in advance.
commencer à apprendre
Peşin ödemelisin.
You need to work very hard.
commencer à apprendre
Çok sıkı çalışmalısın.
You only have to work hard.
commencer à apprendre
Sadece çok çalışmak zorundasın.
You should do that right away.
commencer à apprendre
Onu derhal yapmalısın.
You ought to see a dentist.
commencer à apprendre
Bir diş hekimini ziyaret etmen gerekiyor.
You put in too much pepper.
commencer à apprendre
Çok fazla biber koydun.
You remind me of my mother.
commencer à apprendre
Bana annemi hatırlatıyorsun.
You should act more calmly.
commencer à apprendre
Daha sakin hareket etmelisin.
You need to be more careful.
commencer à apprendre
Daha dikkatli olmalısın.
You should give up smoking.
commencer à apprendre
Sigarayı bırakmalısın.
You shouldn't go to school.
commencer à apprendre
Okula gitmemelisin.
You shouldn't quit English.
commencer à apprendre
İngilizceden vazgeçmemelisin.
You speak like your mother.
commencer à apprendre
Annen gibi konuşuyorsun.
You were late, weren't you?
commencer à apprendre
Geç kaldın, değil mi?
You will find the job easy.
commencer à apprendre
İşi kolay bulacaksın.
You won't get it so easily.
commencer à apprendre
Onu çok kolay almayacaksın.
You worked a lot this week.
commencer à apprendre
Bu hafta çok çalıştın.
You'd better not wait here.
commencer à apprendre
Burada beklemesen iyi olur.
You'd better shut the door.
commencer à apprendre
Kapıyı kapatsan iyi olur.
You'll get used to it soon.
commencer à apprendre
Yakında ona alışacaksın.
You're going the wrong way.
commencer à apprendre
Yanlış yolda gidiyorsunuz.
Your car was washed by Ken.
commencer à apprendre
Araban Ken tarafından yıkandı.
Your children look healthy.
commencer à apprendre
Çocukların sağlıklı görünüyorlar.
Your dreams have come true.
commencer à apprendre
Hayallerin gerçekleşti.
Your gums are in bad shape.
commencer à apprendre
Diş etleriniz kötü durumda.
Your work is below average.
commencer à apprendre
işiniz ortalamanın altında.
Yumi will become a teacher.
commencer à apprendre
Yumi öğretmen olacak.
Yumi will become a teacher.
commencer à apprendre
Yumi bir öğretmen olacak.
A baby boy was born to them.
commencer à apprendre
Onların bir erkek bebeği oldu.
A book is lying on the desk.
commencer à apprendre
Sıranın üzerinde bir kitap duruyor.
A cat ran across the street.
commencer à apprendre
Bir kedi caddeyi koşarak geçti.

Vous devez vous connecter pour poster un commentaire.