1. mutlu
Herkes mutlu görünüyordu.
Mutlu yıllar!
Oğlan belki ebeveynlerini mutlu etmek için yalan söyledi.
Mutlu Kanada Günü!
Mutlu bir hayat yaşadı.
Mutlu bir gülümseme ile yüzünüzü koruyabilirsiniz.
Chris kendi başarısından Beth'in mutlu olacağına emindi.
Alain, evliliğinden mutlu değil ya da memnun.
Birçok Hollywood filmleri mutlu bir sona sahiptir.
Bazıları mutlu, diğerleri mutsuz.
Olmayı hayal ettiğimiz kadar mutlu ya da mutsuz değiliz.
Onunla beraber olduğun sürece mutlu olamazsın.
Bir güzellik salonunda hoş ve mutlu bir zaman geçirmeye ne dersin?
Okul günlerinizin hayatınızın en mutlu günleri olduğunu düşünüyor musunuz?
Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi.
Turc mot "szczęśliwy"(mutlu) se produit dans des ensembles:
Przymiotniki - sıfatlarcharakter części ciałaBusuu - samopoczucie