dictionnaire Polonais - Turc

język polski - Türkçe

decyzja en tailleur:

1. karar


Hızlı karar vermen gerek.
Yurtdışında okumaya karar verdim.
Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Kısa sürede karar vermeye çalış.
Alain, Camilla ile evlenmeye karar verdi çünkü o ailesinin ve zamanının kurallarıyla daha uygun ve tutarlıcaydı.
Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.
Mevcut evimiz çok küçük, bu nedenle taşınmaya karar verdik.
Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi.
İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış.
Her iki görüşün avantajları ve dezavantajları vardır bu yüzden hangisini destekleyeceğime hemen karar vermeyeceğim.
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
Kimin birinci olduğuna karar vermek için kura çekelim.
Tom kendi başına yemek istediğine karar verdi.
Bu karar onun gelecekteki mesleğini belirtecektir..
Evlilik ile ilgili bir karar vermeden önce, ebeveynlerine danışmalısın.