dictionnaire Anglais américain - Turc

American English - Türkçe

threatening en tailleur:

1. tehdit tehdit


İklim değişikliği gezegenimiz için tehdit oluşturuyor.
Birisi o politikacıyı öldürmekle tehdit etti.
Facebook, Twitter, YouTube ve Blogger hayatımızı tehdit ediyor.
Darbeler siyaseti tehdit edebilir.
İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.
Beni öldürmekle tehdit ettiler bu yüzden cüzdanımı onlara verdim.