1. bazı
Bazı yılanlar zehirlidir.
Tam o sırada parktaki işçiler bazı küçük oyun kartları getirdiler.
Konuşması o kadar uzun zaman sürdü ki bazı insanlar uyumaya başladı.
Bazı değerli taşlar akuamarin, ametist, zümrüt, kuvars ve yakuttur.
Bazı ülkelerde, birinin kendi işini bile kamuya bırakamaması oldukça saçmadır.
Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.
Tatoeba'nın çok dilli olmasının nedeni budur. Fakat o tür çok dilli değil. Dillerin sadece birlikte eşleştirildiği ve bazı çiftlerin geride bırakıldığı tür değil.
Bazı öğretmenler, öğrencilerinin üzerinde büyük bir etkiye sahiptirler.
Michelangelo Sistine Kilisesinin tavanına bazı figürler çizebilsin diye, Shakespeare bazı konuşmaları ve Keats şiirlerini yazabilsin diye, bana öyle geliyor ki sayısız milyonlarcasının yaşamış olmalarına ve acı çekmiş olmalarına ve ölmüş olmalarına değer.
Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.
Amcam her ne zaman gelse, o bizim için bazı güzel şeyler getirir.
Bir Alman gazetesi için yazarken bazı gramer halini datif haliyle değiştirmen gereken her birkaç cümle ya da İngilizce çevirisi ile değiştirmen gereken bir isim dilsel olarak makaleni daha ilginç yapacaktır.
Fransa'nın para birimi franktı ve sembolü "₣" idi. Frank Fransa'da artık kullanılmıyor ama Gine gibi bazı eski Fransız kolonilerinde hâlâ kullanılmaktadır.
Bob bazı kızların önünde tedavi edildiği için utandı.
O dini mezhebin bazı acayip fikirleri var.
Turc mot "Some"(bazı) se produit dans des ensembles:
Turkish | Quantifiers & Adverbs