dictionnaire coréen - Turc

한국어, 韓國語, 조선어, 朝鮮語 - Türkçe

상상 en tailleur:

1. hayal hayal


Haberi duyunca hayal kırıklığına uğradık.
Linda'nın hayal kırıklığı öylesine fazlaydı ki gözyaşlarına boğuldu.
Olmayı hayal ettiğimiz kadar mutlu ya da mutsuz değiliz.
O, kimsenin hayal edemeyeceği en büyük sıkıntıya katlandı.
Bir zaman makinen olduğunu hayal et.
İnsanoğlunun hayatında niçin hayal kırıklıkları vardır?
Claude; sınıfımda klorofil dolayısıyla yeşil tenli olan ototrofik bir çocuk, ayın ormanlaşmasını hayal ediyor.
Elektriksiz ve susuz bir dünya hayal edemeyiz.
Litvanya'ya gitmeyi ve yaşamayı hayal ediyorum.
Sensiz bir hayat hayal edemem.
Hayal edebilir misin?
Horatio, Cennette ve Dünyada sizin felsefenizde hayal edilenden çok daha fazla şeyler vardır.
John'a güvenebilirsin. O seni asla hayal kırıklığına uğratmayacak.
Bilmek bir şey değildir, hayal gücü her şeydir.