1. Dürüst
Teyzem çok dürüst bir insandır.
İnsanlar birbirlerine karşı dürüst olmalı.
Tom Mary'nin dürüst olup olmadığından emin değil.
O aşırı dürüst geçinen biridir.
Ben dürüst biriyim.
John gibi,öylesine dürüst bir insan yalan söylemiş olamaz.
Her zaman dürüst olmak kolay değildir.
Aptal! Seni sevdiğini söylediğinde dürüst olmuyor. Hâlâ anlamadın mı? O, tam bir altın arayıcısı.
Lütfen dürüst davran.
Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.
Onu nazik olduğu için değil fakat dürüst olduğu için seviyorum.
Dürüst olmak gerekirse, onun konuşmaları her zaman bir sıkıntı.
Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.