dictionnaire Japonais - Turc

日本語, にほんご - Türkçe

あなた en tailleur:

1. senin


Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.
Geçen sene Bayan Kato senin öğretmenin miydi?
Senin için geldim.
Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
Paranı ona ödünç vermek senin aptallığın.
Benimle dalga mı geçiyorsun yoksa ne? Senin konuşmayı kesmeni ve dersi takip etmeni üç kere istedim.
Yarın meşgulüm, senin yerine gelemem.
Uzayda hiç kimse senin çığlığını duyamaz.
Bisikletimi çaldın ve şimdi ben senin ağzını burnunu dağıtacağım.
Oh evet,haklısın.Pekala,bu senin ekonomik olan alışveriş şeklin öyleyse.
Ömrümün en iyi yıllarını senin için harcamak istemiyorum..
Doğruyu söylemek gerekirse, ben senin baban değilim.
Bu kitaplar senin.
Sanırım birlikte yaşamamız senin alışkanlıklarını etkiledi.
O, senin ne kadar değerli olduğunla ilgili değil fakat sana sahip oldukları için ne kadar ödeyecekleri ile ilgilidir.