dictionnaire Français - Turc

Français - Türkçe

police en tailleur:

1. polis polis


Hemen polisi ara!
Polis seni hapse atacak.
Bir polis, kızlara arabanın onlara ait olup olmadığını sordu.
Polis yola girişi kısıtladı.
Polis, soygun olayı ile ilişkili olarak bir şüpheliyi tutukladı.
Polis, neredeyse bir aydır çalınan eşyaları arıyor.
Polis kalabalığı kontrol edemedi.
Polis çağır!
Polis onu suçüstü yakaladı.
O bir polis memuru oldu.
Polis kutuyu dikkatlice kaldırdı.
Polis vurularak öldürüldüğünde izinliydi.
Polis adamın peşinde.
Polis sarhoştu.
Ben polis. Karakola kadar gelir misiniz? "N-neden?" "Kasabanın ortasında tabancayla ateş etmeye gitmenin bir suç olmadığını düşünemiyor musun?!"