dictionnaire Français - Turc

Français - Türkçe

avenir en tailleur:

1. gelecek gelecek


Kız kardeşim gelecek sene Tokyo'ya gidecek.
Gelecek yıl Çince öğrenmek istiyorum.
Gelecek hafta İngilizcede bütünleme sınavına girmek zorundayım.
Sen bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusu kazandın.
Bill gelecek hafta geri gelecek.
O, öğleyin gelecek.
O, bana gelecek ay Nara'yı ziyaret edeceğini söyledi.
Gelecek yıldan bahsedersen şeytan güler.
Gelecek Cuma her zamanki poker oyunumuza gelecekmisin?
Miktarı göz önünde bulundurmaksızın,Brian gelecek haftaya kadar doğru,tam miktar istiyor.
Otobüs on beş dakika içinde istasyona gelecek.
Gelecek dört yıl içinde, 15 milyar euro biriktirilmeli.
Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.
Londra'ya gelecek ziyaretinde bize uğra.
Uzayı işgâl edeceğimiz ve Ay'a yolculuk yapacağımız gün yakında gelecek.