1. nazik
Kapıyı kapatacak kadar nazik ol.
Onu nazik olduğu için değil fakat dürüst olduğu için seviyorum.
2. pürüzsüz
3. yumuşak
Bu yastık yeterince yumuşak değil.
Hava yumuşak ve toprak nemli.
Yumuşak bir rüzgar esiyor.
O, yumuşak bir sesle konuştu.
Ayakkabılar, deriye benzeyen yumuşak bir malzemeden yapıldı.