1. eğer
Ben bir vejetaryenim, eğer uygunsa et yemeği tercih etmem.
Eğer işinizi bırakırsanız, geriye dönüşünüz olmayacak.
Eğer ayakkabı uyarsa....
Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir.
Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir.
Eğer yapmadığım bir şey için ailem beni cezalandırdıysa , onlara doğruları söylerdim ve benim masumiyetle ilgili onları ikna etmeye çalışırdım.
Eğer Allah bizimleyse, sonra kim bize karşı çıkabilir?
Eğer ilkel bir topluluğun bir üyesi isen ve üretmek istersen, örneğin, yiyecek,yapman gereken iki şey vardır.
Yarın hava güzel olur mu bilmiyorum, ama eğer yarın hava güzel olursa biz piknik yapacağız.
Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.
Eğer sana marshmallow gönderebilseydim, Trang, yapabilecektim.
Eğer eğerler ve fakatlar şekerleme ve çerez olsalar, hepimiz neşeli bir Noel yaparız.
Eğer ben seksen yaşında olsam ve o hâlâ yaşasa, bana aynı öğüdü verir.
Maddelerin bazıları, özellikle eğer hamile iseniz, zararlıdır.
Turc mot "if"(eğer) se produit dans des ensembles:
And, or, from, because... - bağlaçlar