1. kontrol
Dün gece kontrolümü kaybettiğim için üzgünüm.
Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
Kontrol edin.
Polis kalabalığı kontrol edemedi.
Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.
O, bir kalite kontrol yaptı.
2. seçim
Başkanlık seçimi gelecek ay olacak.
1880 yılının seçim kampanyası heyecan verici değildi.